26 Aralık 2018 Çarşamba

Keramet Sahibi “KARACAOĞLAN”


   


         17. Yüzyıl şairlerimizden biri olan Karacaoğlan’ı herkes gördüğü kıza aşık olup ona ithafen şiir yazmasıyla bilir ama bu rivayet size Karacaoğlan’ı başka bir pencereden bakmanıza neden olacak.
       Karacaoğlan, Kerim adında ki bir Ağanın çobanlığını yapmaktadır. Kerim Ağa hac vazifesini ihya etmeyi düşünmüş ve hacca gitmeye karar vermiş. Tam yola çıkacakken evine misafirler gelmiş.  O anda da hanımı onlara helva pişirmeye yeltenmiş. Kerim Ağanın da ağzı sulanmış ama hacca giden kafile gitmek üzereymiş. Bu yüzdendir ki hac yolunda iken canı hep helva istemiş, durmuş. Ağa, hanımının yaptığı dışında da helva yemezmiş. Sonra ki günlerde Karacaoğlan Ağanın evine gelerek hanımına “ Ağanın canı helva ister, siz yapında götürüvereyim.” demiş.
        Ağanın Hanımı bu işi anlamaz ve Karacaoğlan’ın canı helva istemiş diye düşünerek, helvayı tasa koyup verir. Hac yolunda olan Kerim Ağa helva düşünüp dururken birden bire yaşlı bir adam ona tas içinde helva uzatıyor. Taşı alıp helvayı yer. Tas aynı evdekiler gibi, helvanın tadı da aynı hanımının ki gibi, anlam veremez. Aylar geçer. Kerim Ağa hac vazifesini tamamlar ve köyüne döner. Hanımı, Ağanın geleceğini bildiğinden ve giderken de misafirlere yaptığı helvadan canı çektiğinden dolayı Ağaya helva yapar. Ağa eve geldiğinde helvayı görür görmez aklına yolda başına geldiği hadise gelerek karısına anlatır ve helva yediği tası hanımına gösterir. Hanımı da bu tasın aynısını Karacaoğlan’a verdim, der ve hayretler içinde kalırlar. İlk başta anlam veremeseler de sonunda Karacaoğlan’ın boş olmadığını anlarlar. Kerim Ağa,Hacı duası almak için gelenlere “ Benden değil Karacaoğlan’dan isteyin, Keramet sahibi odur, ” der.


                                                                                                 Yusuf ADIGÜZEL
                                                                                                   KÜTAHYA SBL

1 yorum: