Bolu’nun en önemli efsanelerinden biri olan Köroğlu Efsanesi 16. Yüzyılda meydana gelmiştir.Babasının gözlerine mil çeken Bolu Beyinden intikam almak isteyen Ruhşen Ali yani Köroğlu’nun efsanesidir.
Bolu Beyi atları çok sever ve onlara ilgi gösterirmiş. Günlerden bir gün at çiftliğinin başındaki Yusuf Bey’den güçlü ve bembeyaz bir tay ister. Emri alan Yusuf Bey kendisini uzak diyarlara atar. Fırat nehrine doğru ilerlerken, nehrin yanında küçük,çirkin ve siyah bir tay görür.Bu şekilde nehir kenarında doğan tayların büyüyünce kar gibi bembeyaz, rüzgar gibi hızlı ve savaşçı bir at olduğunu bilen Yusuf Bey tayı hemen satın alır.Yusuf Bey beyine yakışır bir tay aldığı için mutlulukla konağa döner.Ama Konak’ta bu mutluluğu sona erer.Çünkü Bolu Beyi bu kara ve çelimsiz atı görünce çok kızar. O kadar çok Kızar ki Yusuf Beyin gözlerine mil çeker ve tayı vererek köyüne gönderir.Yusuf Bey bu olanları ailesine anlatır. Oğlu Ruşen Ali,babasının anlattıklarını duyunca intikam yemini eder.
Zaman o kadar hızlıdır ki çirkin denilen tay, denildiği üzere savaşçı bir at olur. At bu hale gelirken Yusuf Beyin oğlu Ruşen Ali’de cengaver bir genç olur. Cesurluğu ile nam salar.
Bir gün Yusuf Bey rüyasında Hızır’ı görür. Hızır rüyasında Aras nehrinde 3 tane köpük olduğunu ve onları içerse ölümsüzlük, yiğitlik ve şairlik gibi vasıflar kazandıracağını söyler.Uyanır uyanmaz rüyayı oğluna anlatarak yola çıkarlar.Aras nehrine geldiklerinde köpükleri aramaya başlarlar.Köpükleri ilk bulan Ruşen Ali,babasına haber vermeden köpükleri içer. Babası bunu duyunca biraz üzülür ama oğlunda ki intikam acısını ve hırsını hissedince mutlu olur. Bir müddet sonrada ölür.
Babasının ölümünden sonra kaçakçılığa başlayan Ruhşen Ali’nin namı “Köroğlu” olarak anılır.Öyle cesaretlenir ki Bolu Beyi’nin konağının karşısına kale diker.Buradan bazı seferler düzenlerken Bolu Beyi’nin kardeşi Döne Hatunu kaçırıp evlenir.Daha sonra da Bolu’yu yakıp kavurur.En sonunda da Bolu Beyi’nin konağını ateşe vererek babasının intikamını alır.
O günden sonra Bolu Beyi ara ara Köroğlu’nu yakalamak için çalışır ama başaramaz.Yıllar sonra Kıratı ismini verdiği atıyla ortadan kaybolur ve bize şair vasfı ile şiirlerini bırakır.
YUSUF ADIGÜZEL
Bolu Beyi atları çok sever ve onlara ilgi gösterirmiş. Günlerden bir gün at çiftliğinin başındaki Yusuf Bey’den güçlü ve bembeyaz bir tay ister. Emri alan Yusuf Bey kendisini uzak diyarlara atar. Fırat nehrine doğru ilerlerken, nehrin yanında küçük,çirkin ve siyah bir tay görür.Bu şekilde nehir kenarında doğan tayların büyüyünce kar gibi bembeyaz, rüzgar gibi hızlı ve savaşçı bir at olduğunu bilen Yusuf Bey tayı hemen satın alır.Yusuf Bey beyine yakışır bir tay aldığı için mutlulukla konağa döner.Ama Konak’ta bu mutluluğu sona erer.Çünkü Bolu Beyi bu kara ve çelimsiz atı görünce çok kızar. O kadar çok Kızar ki Yusuf Beyin gözlerine mil çeker ve tayı vererek köyüne gönderir.Yusuf Bey bu olanları ailesine anlatır. Oğlu Ruşen Ali,babasının anlattıklarını duyunca intikam yemini eder.
Zaman o kadar hızlıdır ki çirkin denilen tay, denildiği üzere savaşçı bir at olur. At bu hale gelirken Yusuf Beyin oğlu Ruşen Ali’de cengaver bir genç olur. Cesurluğu ile nam salar.
Bir gün Yusuf Bey rüyasında Hızır’ı görür. Hızır rüyasında Aras nehrinde 3 tane köpük olduğunu ve onları içerse ölümsüzlük, yiğitlik ve şairlik gibi vasıflar kazandıracağını söyler.Uyanır uyanmaz rüyayı oğluna anlatarak yola çıkarlar.Aras nehrine geldiklerinde köpükleri aramaya başlarlar.Köpükleri ilk bulan Ruşen Ali,babasına haber vermeden köpükleri içer. Babası bunu duyunca biraz üzülür ama oğlunda ki intikam acısını ve hırsını hissedince mutlu olur. Bir müddet sonrada ölür.
Babasının ölümünden sonra kaçakçılığa başlayan Ruhşen Ali’nin namı “Köroğlu” olarak anılır.Öyle cesaretlenir ki Bolu Beyi’nin konağının karşısına kale diker.Buradan bazı seferler düzenlerken Bolu Beyi’nin kardeşi Döne Hatunu kaçırıp evlenir.Daha sonra da Bolu’yu yakıp kavurur.En sonunda da Bolu Beyi’nin konağını ateşe vererek babasının intikamını alır.
O günden sonra Bolu Beyi ara ara Köroğlu’nu yakalamak için çalışır ama başaramaz.Yıllar sonra Kıratı ismini verdiği atıyla ortadan kaybolur ve bize şair vasfı ile şiirlerini bırakır.
YUSUF ADIGÜZEL
KÜTAHYA SBL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder